BAŞYAYLA İLÇESİ BAŞYAYLA BAŞYAYLA-DER (Başyayla Sosyal yardımlaşma ve dayanışma-

BAŞYAYLA'NIN EKSİĞİ: ÖRGÜTLENMEMEK

    Öncelikle siteyi kurmak için fikir beyan edenlere ve bu fikri ortaya atanlara, bu fikir etrafında birleşip site kurmak için karar alıp, bu kararı uygulamaya koyanlara ve sonunda siteyi kuranlara sonsuz teşekkür ediyorum.

    Şimdi geçelim dernek ve dernek adı altında toparlanıp bir araya gelmenin faydalarına (biz buna günlük hayatta örgütlenme ve örgütlü toplum diyoruz) :

    1- Dernek sayesinde insanlarımız, köylülerimiz, hemşehrilerimiz, akrabalarımız velhasıl tüm insanlar bir araya gelmektedirler. (Bu ayda, senede bir defa da olsa)

    2- Dernek sayesinde üyeler arasında sürekli haberleşme ve iletişim kurulur.

    3- Dernek sayesinde sosyal dayanışma ve yardımlaşma ağı kurulur.( Üniversitede okuyan tüm öğrencilere öğrenim bursu, fakir üyelere maddi ve manevi yardım, düğün ve cenaze gibi.)

    4- Dernek sayesinde uzaklar yakın olur.(Derneğin yapmış olduğu şölen, festival ve etkinlikler sayesinde bir araya gelen yöre insanları birbirleriyle buluşur, bu sayede kardeşlik, hoşgörü ve barış ortamı doğar.)

    5- Derneğin oluşturduğu internet sitesi ile dernek üyeleri ve birbirini tanıyan tanımayan herkes, belirli günler ve haftalarda iletmek istediği kişilere derneğin sitesinden mesaj yayınlaya bilir. Haberleşebilir. Benim gibi fikrini yazabilir.

    6- Mübarek Ramazan geliyor. İnşallah ramazan da bu siteden herkes ramazan mesajını yayınlayacak, site herkese, herkesime, tahsilli, tahsilsiz ziyaret defterine ve yazarlar köşesine fikirlerini, mesajlarını yazacaklar. Yakınlarına, sevdiklerine, anne ve babalarına, sıcak ve candan duygularını iletecekler. Masrafsız ve parasız.

    7- Yine dernek sayesinde: Dernek bünyesinde bulunan telefon ağı sayesinde düğün, nişan, cenaze gibi haberler üyelere parasız bir hizmet olarak duyurulur.

    Daha saymakla bitiremeyeceğimiz birçok hizmetleri ve yararları olan dernek ve vakıfların kurulması sayesinde insanların bir araya gelmesinin bir çok yararları vardır. Bunların birçoğunu yukarıda maddeler halinde saydık. Sizler de bunları çoğaltabilirsiniz.

    Ben, Başyayla’dan Konya’ya çalışmak için giden onlarca gençlerden sadece biriyim. Konya gibi büyük bir şehirde sıkıntı çekmiş olan arkadaşlarım beni tasdik edeceklerine eminim. Diğer arkadaşlarımın da düşüncelerime katılacağını bildiğim için bu yazıyı yazdım.

    Bizim ilçe olarak Konya’da yaşayan insan sayısı bence bir ilçe kuracak kadar fazla (sadece Meram’ı saysak bile) . Yıllarca Konya da yaşayan insanlarımızın aklına gelmiş olabilir. Fakat yıllardır sadece akla gelen bu düşüncenin neden bir türlü uygulanamadığına şaşırıyorum. Dernek kurmak kolay birşey değil fakat arkadaşlıkla dostlukla ve de yardımlaşarak olacak bir şey. Açık konuşmak gerekirse Başyayla halkının dediği bir şey var bizde tutkunluk yok ama bunu söyleyenler yine bizim halkımız.

    Şimdi tekrar dernek olayına dönmek istiyorum. Bildiğimiz gibi halkımız hastaneye veya herhangi bir işlemi yapmaya Konya’ya gitmekte. Fakat Konya’ya gittiğinde bütün arkadaşlarımızı görme fırsatına sahip olmuyoruz. Lakin bir derneğimiz olsaydı eğer akşamları uğrar arkadaşımızı, dostumuzu görme imkanına sahip olabilirdik. En önemlisi halkımızdan birisi hasta olduğunda ve hastamıza herhangi bir şey lazım olduğunda (kan vb) hemen örgütlenir işimizi hallederdik. Düğün, cenaze veya mutlu bir günümüzü paylaşmak istediğimizde ev ev dolaşmak yerine dernek yoluyla her kesime ulaşabilirdik. Üniversite okuyan arkadaşlarımız var. Bildiğiniz gibi bizler maddi durumu iyi olmayan insanlarız lakin elbirlik vererek aşılmayacak bir şey yok bu dünyada. Biz de hepimiz bir el olarak bu arkadaşlara yardım edebilir ve Başyayla’nın geleceğini sulamış oluruz.

    Dernek kurmanın veya örgütlenmenin faydalarını hepimiz biliyoruz. Ben acizane bu fikrimi hepinizle paylaşmak istedim. İnşallah en kısa zamanda bu fikirler uygulanır ve bizde bütün Türkiyedeki diğer il-ilçe halkı gibi uyanır parmak yerine hepimiz bir el olma yolunda adım atmış oluruz.

    Bütün Başyayla halkına selamlar…

BAŞYAYLA’NIN GÖÇ SORUNU

    Bir insanın en büyük yaşama arzusu kendi kökünde kendi ve doğup büyüdüğü yerde kalabilmesidir ama tutunamadığınız yerde duramazsınız. Göç kolay iş değil. Öyle eşya toplayıp bir mahalle öteye ev taşınmıyor. İçine bir sürü dertlerini de koydukları bohçalarıyla geliyor bu insanlar ve geldikleri yerde de oluşan sorun zinciri her birimizi ayrı ayrı prangalıyor. Ama ben hiç birinin kendi toprağını, evini, akrabalarını kendi gönülleriyle terk ettiğine inanmıyorum. Dedim ya bu iki yüzü de yaralı sosyal gerçek. Hem kent insanı için bir çıkmaz hem de göç eden insanımız için.

    Hepimiz biliyoruz ki şartlar ağır. Çocuklarını okutabilecekleri okulları yok, okul varsa öğretmenleri yok, hastalansa hastanesi yok. En yakın hastane kilometrelerce uzak, ulaşım imkansız, insan hayatının şah damarını oluşturan hizmetleri çoğu köyümüz tanımıyor, bilmiyor...

    Eğer kendi toprağı yoksa boğaz tokluğuna çalışıyor. O fırından hazır aldığımız ekmeğin buğdayını, zevkle içtiğimiz çayın yaprağını soframızı süsleyen domatesi, salatalığı ve daha sayamadığım bir sürü mahsulün yetişmesine terini akıtmış ama gerçek anlamda karınlarını bile doyuramamış bu insanlarımız.

    Değerli Başyayla halkı, Sayın Kaymakamımız ve Sayın Belediye Başkanımız,

    İlçemizin en büyük sorunlarından biri bildiğimiz gibi genç kuşakların ilçe dışına yaşam mücadelesi için göçmeleridir. Bunu hepimiz biliyoruz ve kimse bir şey yapmıyor. Bunların sebeplerini hepimiz biliyoruz. Maalesef genç arkadaşlara kimsenin bir şey deme hakkı yok. Çünkü gelecekte hem kendisi hem ailesinin daha düzgün bir hayat tarzı ile yaşamak çocuğunun daha güzel okullarda okutabilmek ve en azından yaşlandığında bir emekliliği olması için göç etmek zorunda kalıyor.

    Saygıdeğer Başyayla yöneticileri,

    İlçemiz gençlerini ilçemizde tutabilmek adına belki elinden geleni yapıyorsunuz ama görüyorsunuz ki yeterli değil daha fazlasını yapmamız gerektiğini farkındayız.

    Saygıdeğer Başyayla’da yaşayan büyüklerimiz,

    En büyük iş sizlere düşüyor. Problemlerimizden birisi de genç arkadaşlarımıza gençken tarla paylaşımı yapmayıp onların ileriki yıllara dair kendilerine ekmek kapısı olacak ailesini geçindirecek bir tarlaya sahip olamamaktan dolayı kendi işlerini bulmak için ilçemiz dışına göç etmektedirler.

GÖÇÜN NEDENLERİ

1) İçinde bulunan koşullardan hoşnut olmamak yada işsiz bulunmak.

2) Refah gelir farklılığı, başka bir değişle göç edenlerin tüketim düzeylerinin farklı olduğunu görmeleri.

3) Kendilerinden sonraki genç kuşaklarına yada çocuklarına daha iyi bir gelecek daha iyi bir yaşam koşulları hazırlamak, eğitim olanaklarını sağlamak istemeleridir.

4) Kırsal alanda yaşayan insanların yaşadığı geçim sıkıntısı.

5) Nüfus artış hızının fazlalığı, buna bağlı olarak da toprakların miras yolu ile bölünmesi ve işgücü talebinin karşılanamaması.

6) Düşük üretim miktarları.

7) Makina (örn: traktör) kullanımının yaygınlaşması ile işgücüne olan ihtiyacın azalması neden olmaktadır.

8) İş bulma imkanlarının büyük şehirlerde daha fazla olması.

9) Kırsal ve kentsel yaşam tarzı arasındaki farklar.